Yeri göğü ins ü cinni yarattun
Sen ey mimar başı eyvancı mısun
Ayı günü çarhı burcı var ettin
Ey mekân sahibi rahşancı mısun
***
Denizleri yarattın sen kapaksuz
Suları yürüttün elsüz ayaksuz
Yerleri temelsüz göğü direksüz
Durdurursun acep iskancı mısun
***
Kullanırsun kanadsuzca rüzgarı
Kürekle mi yaptun sen bu dağları
Ne yapıp da öldürürsün sağları
Can virip alırsın sen cancı mısun
***
Sekiz cennet yapdun sen âdem içün
Aldın büyük bağışla anın suçun
Âdem’i Cennet’ten çıkardun niçün
Buğday nene lâzım harmancı mısun
***
Bir iken bin itdün kendi adını
Görmedüm sen gibi iş üstadını
Yeşirdürsün kurutursun odını
Sen bahçıvan mısun ormancı mısun
İnip Beytullah’tan kendün dinlersin
Cibril’e perde altunda söylersün
Bu âteş-i Cehennemi neylersün
Hamamın mı var ya külhancı mısun
Hafâya çekilüb seyrâna durdun
Aklı yitmezlerün aklunı vurdun
Kıldan ince köprü yapdun da kurdun
Akar suyun mı var bostancı mısun
Bu kışlara bedel bu yazı yapdun
Evvel bahara karşı güzi yapdun
Mîzânı iki göz terâzi yapdun
Bakkal mısun yoksa dükkancı mısun
Kazanlarda katranlarun kaynarmış
Yir altında balıkların oynarmış
On bu dünya kadar ejderhan varmış
Şerbet mi satarsun yılancı mısun
Esirci misün koydun tamuya arab
Hoca mısun okur yazarsın kitab
Aslın kâtib midür görürsün hisab
İhtisabun mı var yoksa hancı mısun
Yüz bin tamut olsa korkam birinden
Rahman ismi nâzil değil mi senden
Gaffar-ı zünûbum demedün mi sen
Avf et günahımı yalancı mısun
Beni affeylesen düşen mi şandan
Şahlar bile geçer böyle isyandan
Ne dökülür ne eksülür haznenden
Affetsen günahımı yalancı mısun
Şanına düşer mi noksan görürsün
Her gönülde oturursun yürürsün
Bunca cânı alup yine virirsün
Götürüp getiren kervancı mısun
Bilirsün ben kulum en sultânumsun
Kalbde zikrüm dilde tercemânumsun
Sen benüm cânımda cân mihmanumsun
Gönlümün yarısı yabancı mısun
Belî delil eyler kendün söylersün
İçerden Azmî’yi pazar eylersün
Yücelerden yüce seyrân edersün
İşin seyrân kendin seyrâncı mısun