19. yüzyılın sonunda Fransa’da parnasizme tepki olarak doğmuştur.
Dış dünyanın görüntülerini somut nesnel gerçekliklerini değil de; bu görüntülerin sezgilerinden, izlenimlerinden yansıyan niteliklerini şiire aktardılar.
Şiirde anlam açıklığından kaçındılar.
Şiir anlaşılmak için değil hissedilmek içindir.
Şiirde alaca karanlık üzüntü ve ay ışığı, gün doğumu, gün batımı gibi belli belirsiz varlıklar görüntüleri yansıtırlar.
Şiirde “musiki, her şeyden önce musiki” ilkesini savundular.
Sanat için sanat anlayışına bağlılardır.
Sembolistler sembol ve mecazlarla dolu bir anlatım seçmişlerdir.
Türk edebiyatında ilk olarak Cenap Şehabettin'in şiirlerinde sembolizm etkisi görülür. Ahmet Haşim ise edebiyatımızda sembolizmin ilk temsilcisidir.