Servet-i Fünun Döneminde Şiir

 Servet-i Fünun Şiirinin Genel Özellikleri

  • Şiirde konu ve biçim yönünden değişiklikler yapılmıştır.
  • Şiirde aruz ölçüsü kullanılmıştır.
  • Aruz Türkçeye uydurulmaya çalışılmıştır.
  • Birden fazla aruz kalıbı kullanılmıştır.
  • Kulak için kafiye anlayışı benimsenmiştir.
  • Şiirde musikiye, şekil ve kusursuzluğuna önem verilir.
  • Serbest müstezat Servet-i Fünun şiirinde çokça kullanılmıştır.
  • Şiiri düzyazıya yaklaştırmışlardır.
  • Sone, balad ve terza rima gibi Batı'dan alınan nazım şekilleri ilk kez bu dönemde kullanılmıştır.
  • Şiirde bütün güzelliğine önem verilir.
  • Recaizade Mahmut Ekrem'in "Güzel olan her şey şiirin konusu olabilir." anlayışıyla hareket etmişlerdir.
  • Şiirde konu olarak aşk, doğa, doğa, bireysel konular işlenmiştir.
  • • Mensur şiir örnekleri verilmeye başlanmıştır.
  • "Sanat için sanat" ilkesi benimsenmiştir.
  • Sembolizm ile parnasizmin etkisinde kalınmıştır.
  • Siyasal ortamın da etkisi ile toplumsal konular ele alınmamıştır.
  • • En çok işlenen konular: günlük yaşam, aşk, doğa görüntüleri, karamsarlık, düş kırıklıkları, ölüm...
  • Nazım nesre yaklaştırılmıştır.
  • Konu birliğine bütün güzelliğine önem verilmiştir.
  • Konu ile vezin arasında ahenk ilgisi aranmıştır.
  • Şiirde musikiye önem verilmiştir.
  • Hayata karamsar bakmaları ve derin bir melankoli içinde kıvranmaları şiirlerine yansımıştır.
  • Yalnızca Tevfik Fikret "toplum için sanat" ilkesine bağlı, sosyal içerikli şiirler yazmıştır.
  • Tanzimat şiirinde bir yandan eski, bir yandan yeni nazım biçimleri kullanılmıştı. Servet-i Fünuncular ilk şiirlerinden sonra eskiyi bırakarak, yeni nazım biçimlerine yönelmişlerdir. "Sone" gibi Fransız şiirin- den aynen alınanların yanında, Divan şiirinden alınıp değiştirilerek, Fransız şiirinin serbest nazım biçimi durumuna getirilen "serbeset müstezat" gibi biçimler kullanıldı. Ayrıca Divan şiirinde de Fransız şiirinde de bulunmayan yeni nazım biçimleri yaratıldı.
  • Servet-i Fünun döneminde şiirin konusu alabildiğine genişletildi. Şair ilgi çekici bulduğu her ögeyi şiire konu edebilmekteydi. Ancak hem mizaçları hem de dönemin baskıcı siyasal koşulları nedeniyle şairler bireysel duyguların anlatımına daha çok yer verdiler. Bu yüzden:
    • Servet-i Fünun şiirinde en çok işlenen konular "aşk", "doğa" ve "aile yaşamı"dır. Şairler "sanat, sanat içindir" anlayışına bağlıdırlar.
    • Toplumsal konular, dergi kapanıp topluluk dağıldıktan sonra, kimi şairlerce işlendi. (Tevfik Fikret Srvet-i Fünun'un dağılmasından sonra toplumsal konular yönelmiştir.)
  • Servet-i Fünun şairleri 19. yüzyıl Fransız şiirinde görülen romantizm, sembolizm gibi akımlardan etkilendiler.
  • Kimi hayalleri kullanmak, sanatkârane bir biçim yaratmak istediler. Bunun için de daha çok Arapça, Farsça sözcük kullanarak, dili ağırlaştırdılar. Öte yandan aruza bağlılıklarını da sürdürdüler.
  • Servet-i Fünun hareketinin önderi Tevfik Fikret (1867- 1915)'tir. Tevfik Fikret, edebiyatımızın batılı kimlik kazanmasında, özellikle şiirin çağdaş bir yapıya kavuşmasında büyük etkisi olan bir şairdir. Divan şiirin- de anlamın beyitte tamamlanması geleneğini değiştirmiş; müstezadı, Fransız şiirindeki serbest nazma benzetecek serbest müstezat durumuna getirmiştir. Sonenin kullanımını arttırmıştır. Şiire konuşma dilinin kimi özelliklerini sokmuştur. Ancak yine de Osmanlıcadan koparmamıştır.
  • Dönemin önde gelen öteki şairleri Cenap Şehabettin (1870-1934), Hüseyin Siyret Özsever (1872-1959), Hüseyin Suat Yalçın (1867-1942), Ali Ekrem Bolayır (1867-1937), Süleyman Nazif (1869-1927), Faik Ali Ozansoy (1876-1950), Celâl Sahir Erozan (1883- 1935)dır.